Kategoriler

6 Aralık 2016 Salı

Occultic; Nine 6. Bölüm İnceleme

Deku desu.


  Evet, Kotoribako'nun sırrı çözüldü. (Bu arada itiraf etmesi zor olsa da... Önceki bölüm incelememde cidden saçmalamışım, ahah. Kotoribako'ya kuş kafesi diyip anahtarın da ona ait olduğunu düşünmek... Beyin bedava tabi.)   Bir tane kadını kurban ediyorlar ve onun kanının üstüne kurban edilmiş çocuk bedeninden  bir parça koyuyorlar. Çocuk sayısı 8'i aşarsa Kotoribako dehşet derecede güçleniyor. "Çocuk çalan kutu" da deniyor, laneti yüz yıldan fazla sürüyor. Vay anasını sayın seyirciler. Daha neler göreceğiz. 

(Touko'dan olayı öğrenen bizimkiler, Kotoribako'nun nerede olduğuna dair kafa patlatıyorlar.)

(Bir anda gelen Aria ve Kotoribako'nun yerinin pat diye çözülmesi.)

(Üstelik o kutuyu kim yapıyor, onu bile biliyor.)

(Yalnız her şeyi geçtim... O dil ne ayol? Nedir bu dudağı yalama olayı ?)

(İçinizdeki böcekleri izlemek için seni görevlendirdiler değil mi...)
(Ayrıca seni bizim Akuma-san da görmüş. Kimsin sen?!)

(Miyu-pom yerine Chi--chan'ı öldürmüş..-......- Katill!!!)

(Hayır, sen suçlusun!!!)

(Gene de suçlusun!)

(Tamam, kapa çeneni!  Kuso gaki ga.)



(Ve geliyoruz bu toplu katliam olayına. Profesör Hashigami'nin son çalışmalarını inceleyerek ruhlar aleminin bizim dünyamızda yaşayacağı yeni bir dünya yaratmaya karar vermişler bazı çok bilmiş bilim adamları. "Nikola Tesla'nın adamlarıyız!" -Konuşan adamın iç sesi-)
(Ayrıca bizim profesörün son çalışması çalınmamış mıydı? Siz çaldınız demek? Siz çaldıysanız onun ölümünde de sizin parmağınız var demek.)

(Yani beyefendi diyor ki omlet yapmak istiyorsan birkaç yumurta kırmak zorundasın.)


Geldik 6 Mart Pazar'a. 



(Bu bilginin animenin geleceği açısından önemli olduğunu düşünmekteyim.)

(Sevgili Shun akuma-san'ı bile görebiliyor.WTF is this?)



(İlk jenerasyon. 256 kobay. Ortaya çıkabilecek böcekler. Fumu fumu.)

Ve geliyoruz animenin asıl twistine...

 (Önce başka bir şeyle meşgül oldukları için takmıyorlar sanıyorsunuz.)

 ("Sonra insanları hipnotize falan mı etmişler lan acaba?" moduna girebilirsniz.)
(NAAAAAAANNNDAAATOOOOOOO?????)
(Evet, bundan sonra artık bir şey düşünmenize gerek yok. Zira anime kendisi açıklıyor. Bizim bu gizemli 9'lu, yani Occultic; Nine, meğerse bu 256 olayında  çoktan ölen kişilermiş!!!!!!!111111birrbirrrr)

(Gerçi 9 kişinin 9'u da orada ölen kişiler değil ama şunların öldüğü kesin;
-Gamon
-Touko
-Sarai
-Aria
-Shun
-Ririka
-Miyu-pom)

Şimdi taşlar yerine oturuyor.. Bkz Gamo-tan'ın 3. bölümde gördüğü yaratık :
(Büyük ihtimalle göle gidip kendini suya atması için beynini yıkadı .)

Ayrıca demek 4. bölümde Touko'yu o yüzden takmıyordu baş editör ve diğer arkadaşları. Bkz:
 (Aslında sen yoksun Touko.)
(Camda bile silüetin çıkmıyor..)

 Kapanış şarkısı bittikten sonra gösterilen bir sahne daha var :


 (Anladığım kadarıyla öldürülen insanların zihni kontrol edilecek. Fumu fumu.)
(Ve bu da yeni karakterimiz!)

Bakalım gelecek bölümlerde neler olacak.
Cya!



29 Kasım 2016 Salı

Hashi Nasıl Tutulur? + Alaskan, Philadelphia, Kyoto California Roll + Kare Lomen

Minna saaaaaaaan! Nee ne, dare to omou? Souda yo! KACCHAN to DEKU ga kita!

 Bu hafta Deku Sensee ve ben Japon Topluluğumuzla, Çayyolu'ndaki Quick China'ya gittik! Ee, deneyimlerimizi siz okuyucularımızla paylaşmama gibi bir ihtimalimiz var mı? Zettai nai!
Yemeklere geçmeden önce gelin hashinin yani yemek çubuklarının nasıl tutulduğuna bir göz atalım.

 (Deku >> Uslu bir çocuk olursanız siz de şirin babayı görebilirsiniz...akjsh)


Şimdi gelelim bendeniz Kacchan'ın siparişine. Ben tabii ki sushikolik bir insan olarak sushi 
sipariş ettim flskej.. Bu gidişimizde Japon Topluluğumuzun bir üyesi olan arkadaşımız Editör Hanım'ın (Soyadı Editör, adı Hanım. (lol..) Şaka şaka, adını sansürlüyorum haraharaharahara) tavsiyesi olan Spesiyal Roll menüsünün 272 numarası, Alaskan Roll sipariş ettim. Minnasan, kız boşuna tavsiye etmemiş!! ( ಠ◡ಠ ) Şimdiye kadar yediğim en güzel sushiydi desem, çok da abartmış olmam doğrusu! İçinde tempura yengeç, salatalık ve yengeç salatası, dışında ise avakado ve mayo sos olan bu sushi adeta ağzınızda eriyor. Hiç şaka yapmıyorum minnasan joudan janai yo! Majide, ağzınızda eriyor! Normalde sushinin tadını beğenmeyen bir insan bile eminim ki bunu yedikten sonra fikrini değiştirecektir. ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM. Haraharaharaharaaa.. Biraz da resimlerle canınızı çektireyim o zaman..
O zaman bir de senin yediklerini görelim mi, Deku Sensee?

Haiiii, ore mo kita Kacchan Sensei ! Ben Bento menü 6 'yı sipariş etmiştim. İçinde bakınız :

4 adet Philadelphia Roll >> 

(dışı somon, içi avokado-salatalık(klasik sushi malzemeleri) + yengeç ve krem peynir(ki bu krem peynir sushiyi o kadar güzel hale getiriyor ki...)

KENDİME NOT: Bir sushide somon varsa o sushi güzeldir. Somon ve soya sosu birleşince ortaya öyle muazzam bir tat çıkıyor ki...
BU DA OKURLARA NOT: Fazla balık olmasın diyorsanız almayın.

8 adet Kyoto California Roll >> 

(dışı uçan balık yumurtası, yengeç, karides, avokado ve salatalık)

Gençler bu sushi benim damak tadıma hitap etmiyor.Yerim ama bundan daha istekli bir şekilde yemek isteyeceğim sushiler var. Ayrıca uçan balık yumurtalarının ağızda  patlamasından başka bir fonksiyonu yok.Ama gene de susamı tercih ederim.

Moğol usulü tavuk >> 
(Bu tavuklar öyle güzel şeyler ki...Acılar ve yerken gerçekten de tavuk yediğinizi hissediyorsunuz. Bazı yerlerdeki gibi saman hissini vermiyor yani. Ayrıca yerken kesinlikle soya sosuna bandırmamazlık etmeyin. Yapmayın yani bunu kendinize.Yazık olur.)

Ve profiterol vardı. (Onları her yerde bulabiliyoruz diye çekmedim. lol.) 

Ve ayrıca paylaşacağımız yemek ise >>
Karidesli Kare Lomen !!

Evet, öncelikle Lomen ne diyeceksiniz, bir ramen çeşidi. Üstüne hindistan cevizi sütlü körü sosu ekleniyor ve alın size Kare Lomen ! Tadı ilk başta çok güzel geliyor, baharatı iyi. Normal ramenler gibi tatsız değil. Karidesler zaten et olarak çok leziz.Fakat gel gelelim yedikçe içindeki o yoğun baharat bir müddet sonra dilinizi uyuşturuyor. Kısacası baharat seviyorsanız alın fakat hiç bulaşmasanız da bir şey kaybetmiş olmazsınız. (lol)

  Son olarak kendimize nasıl bir öneride bulunuyoruz? Açsanız bu yazıyı ne okuyun ne de yazın. Zira benim gibi geçmişte kalan anılarınızı hatırlar, ah vah çeker, ağzınızın suyu akar, sonunda hiçbir şey elde edemeden yazıyı sonlandırırsınız.

 Cya!







  

Occultic ; Nine 5. Bölüm İnceleme

Deku da.

Gamo-tan'ın cinayet sonrası babasının odasını ziyaret ettiğini Miyu-pom'dan öğrenen Sarai, ondan gördükleri ile ilgili detay vermesini istiyor. Gamo-tan ise babasının kendi kanıyla "CODE" yazdığını söylüyor. Lanet olası polisler. Bunu bile bana söylememişler.(Sarai'nin iç sesi) (Amma ve lakin bilmiyor ki o mesajı bizim dedektif kendi ayaklarıyla sildi!) Ve tabi ki ne tesadüftür... Babasının araştırması ise cinayetten sonra kaçırılmış. O yüzden "CODE" 'un gizemini çözemiyorlar. Sarai'dan şüphelenmem çok mu saçma? Kim bilir.

(bkz:Sarai'nin annesinden korkup depara kalkan Gamo-tan)

(bkz: Bu da gene imkansızları oynayan Gamo-tan. Evet, evet. Aynı kişiler.sdhfsjg)
(Gerçi bu sefer ki saçma değildi, kabul ediyorum.)



  Ve sonundaa profesörün kodunun gizemi, bizim Zonko'nun da yardımıyla ortaya çıkmış oldu ! Demek duvarın belli kısımlarını sıvayla kapatarak kod oluşturmuş? Fumu fumu. (Kacchan: Zonko olmasa bulamazdı saf Gamotan.)

  Bir sonraki sahnemizde Miyu-pom'un arkadaşını kaçıran ürkütücü çocukla bizim mangaka Ririka'nın konuşmasını izliyoruz. Şimdi bu konuşmayı çok ilginç bulduğum için teker teker yazacağım.
"Hataydı. O çocuk , doğru kişi değildi." (Hangi doğru çocuğu arıyorsun...) 
"Öyle mi?"
"Neden bana söylemedin?"
"Çünkü sormadın.Hayır..Sanırım sebebi kıskanıyor olman."
"Kıskanmak mı?"
"Herkesin takdir ettiği ablasını kıskanan zavallı büyücünün mütevazi girişimi." (Siz abla kardeş misiniz yani?) (Ya da ya da sen çocuk, evet çocuğa soruyorum, Miyu-pom'un kardeşi misin?)
"Demek ismin Nishizono." (Ya Ririka ismini değiştirdi ya da bunlar yeni tanıştı.)
"He?"
"Haberlerde gördüm. Senin ismini."
"Demek bunu kastediyormuş.."
"Senin bile oraya gitmeni beklemiyordum." (Nereye?) (Kacchan: Hıaaa kendimi tutmalıyım! Spo verme spo vermeeee!!)


"Kendi resmimi çizdiğim düşünülürse...Ama ne olursa olsun. Burası yeni dünya değil mi?"
(Çeviride "yeni dünya olmalı" yazıyor ama Japonca bildiğim için böyle çevirmenin daha uygun olacağını düşündüm.)
       
             (bkz: bu animenin ilk sahnesi değil mi...hani suyun dibi,ay ışığı, bir sürü insan olan.)


(bkz: yeni dünyayı duyunca çocuğumuzun tepkisi.)

Yahari.. Ya astral seyahatle bağlantılı olarak bazı ruhlar dünyaya gelmiş, ya da paralel evrenler ve bu evrenlerde seyahat eden varlıklar var. Emin değilim, be o ke de çıkabilir yani. Hmm!

  Geliyoruz 4 Mart'a ve bizim dedektif gene iş başında. Onun da telefonla konuşmasını teker teker yazmak istiyorum çünkü o da şüpheli bir konuşma.

"Neden 256 ölünün peşinde değilsin?"
"Yani Nicola Tesla'nın hayaletiyle dans etmem gerektiğini mi söylüyorsun? O zaman liste bizi 256 kişiye bağlayacak." 
"Yani anahtar baştan beri Isayuki Hashigami miydi?" ( Ne alaka şimdi anahtar ve Hashigami ve Tesla'nın hayaleti? Bu karakterlerin şifreli konuşması beni öldürecek.)

"Yapmamız gereken tek şey hayaleti yakalamak.256 cesedin bir anlamı elbet vardır. Ve bunu da Hashigami Izayuki biliyor." (Tamam da kim bu hayalet? Sembol mü yoksa gerçekten de canlı kanlı bir hayalet mi var? Aklımda deli sorular...) (Kacchan: Hayalet bizim Akuma olmasın..)

(bkz: önce gelişen iğrenç "gero" muhabbeti)
(Kacchan: Ahaha bu gerolu yer çok iyiydi)

(bkz: dedektif konuya başlamaya hazırlanırken jet hızıyla ayrılan İzumi ve Ryo-tas.)

(bkz:ne çektin be Shun.. )

(Konuya pat diye girmek konusunda Shun'dan daha iyisi yok sanırım.)
(Kacchan: Çocuğun bilmediği şey yok)

(bkz: hiç azı dişi çektin mi? çektin mi? çektin mi azı dişi? ha? cevap ver! kime diyorum!azı dişi diyorum!!)

(bkz: İzumi ve Ryo-tas gelince konuyu jet hızıyla kapatan Shun.)

 Şimdi bakınız benim burada anlamadığım şey, Shun ile Ryo-tas ve İzumi aynı tarafta mı yoksa zıt tarafta mı? Resmen Shun çocukla rahat konuşsun diye ikisini baş başa bıraktılar. Ha bu arada, bunu söylerken İzumi ve Ryo-tas'ın aynı tarafta olmadığına zaten ihtimal vermiyorum. 

Bu arada bizim akuma-sanımız Shun'u gözlüyormuş meğer. Tam da onların peşine düşmeye karar verecekleri zaman ta tam!

Shun çoktan onlarla konuşmaya gelmiş bulunmakta ! Akuma-san'ı gördüğü de gözümden kaçmadı. (Bence gördü gerçi.) Hıııaaaa ne konuşacaklar acaba, en heyecanla beklediğim konuşma.

  Gelelim bu bölümün asıl olayına o zaman... 


  Demek ki profesörün tavana bıraktığı kod, Baudot koduyla (telgraflarda kullanılan alfabe gibi) şifrelenmiş karakterlerden oluşuyormuş ve liste, ölen 256 kişinin listesiymiş !! Shun, harıl harıl bunu aramıyor muydun sen ...


(sayıya çevir onu sayıya!!)

(sen de böylelikle listeye ulaşmış oldun, az çakal değilsin Ryo-tas.)

(ve başlasın yaoi muhabbeti! ahah.)

(hı hı evet, eğlenceli olduğu için inanıyorsun sırf, değil mi?)
(ohannes, numaraya kadar kadın yazmış?)

(bu numara da nesi ki.. tarih olabilir mi diye inceledim ama uymuyor gençler. benden pas.)

(bkz: kuş kafesi)

Demek anahtarımız bir kuş kafesini açacak!!!!!! Ha şunu baştan deseydiniz ya , bizim saf çocuk her gördüğü yere sokuşturuyordu onu. Sonra girmeyince kendi kendini yiyordu. askdgksjgh.


  Gelelim olay kadın Ririka'nın kafasındakine... Ruhları birbirine dikmek kesinlikle bir şeyi sembolize ediyor. Ama neyi? Damn. 

Yazacak şey bulamayınca size ürkütücü bakışlar fırlatarak kaçmaya karar verdim lol. Cya!